• BIST 10643.58
  • Altın 2504.005
  • Dolar 32.1989
  • Euro 34.8984
  • İzmir 23 °C

Dostluk Gerilerde Kaldı

Yaşar Eyice

DOSTLUK GERİLERDE KALDI

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

‘Merhaba!’ demeyi unuttuk!

Hiç düşündünüz mü, 'Merhaba!' Ne anlama geliyor, diye?
Çok ilginç, bir o kadar da hoş ve sıcak anlamı varmış meğer!
'Merhaba!', aslında Farsça kökenli olup, 'Benden size zarar gelmez!' anlamına geliyormuş.
Çok güzel değil mi?
Bunu öğrendikten sonra, çok daha büyük anlam kazandı, 'Merhaba' sözcüğü beynimde ve gözümde...
Karşımdakine, yanımdakine, işyerimdekine, hatta sokakta, dükkanda, asansörde rastladığıma 'Merhaba' demek daha büyük değer kazandı, benim için...
Artık daha da büyük şevkle, gönülden yürekten söyleyeceğim 'Merhaba!' yı...

*-  Kabul edemeyiz

Bir de halkın ağzında 'maraba'  sözcüğü var.
Bu 'maraba' iki anlama geliyor.
Birincisi çiftçi, diğeri ise birinin toprağını işleyerek yalnızca ürüne ortak olan kimse...
Ama çoğunluk Köle anlamında bu sözcüğü kullanıyor, büyük toprak sahiplerinin yanında çalışanlara...
İzmir'de biz 'merhaba' yı biliriz.
'Maraba' diyeni de 'merhaba' dedi, diye düşünürüz.

*- Nerede o günler?

Çocukluğumu düşünüyorum.
Hatta daha yakın zamanları...
Herkesin birbirine 'Günaydın' dediği, yolda çarşıda, gülümseyerek 'Merhaba!’ diyerek selamlaştığı günleri...
Selam vermeden kesinlikle yolda yürünmez, rastlanılan kişi geçilmezdi.
Böyle gelmişti örf ve adetler, ama nedense böyle gitmedi.
Öyle ki, selam vermek neredeyse sorun olmaya başladı.
Bunu da bir hukukçudan, Avukat Lale Hanım'dan duydum.
Avukat Lale Hanım, asansörde 'Merhaba!' dediği için mahkemelik olan iki kişiden söz etti.
'Sen bana nasıl 'Merhaba' dersin, niyetin ne?' diyen kişi ile başlayan Anlaşmazlık ve tartışma karakola, oradan da mahkemeye kadar uzamış.
Türkcan Tümin Hanım, 'Merhaba diyerek selamladığınız kişi, sanki ondan borç bir şey isteyeceğiniz gibi, tuhaf tuhaf bakıyor!' diyor...
Yani; sevgiyi, saygıyı, dostluğu, komşuluğu, hoşgörüyü, ruhumuzu, benliğimizi kaybetmiş gibiyiz!
Bize ne oluyor?
Bu sorunun yanıtını bulmalıyız...

*- Üzüntümüz sonsuz

Hakkari Şemdinli'deki hain terör saldırısı bizleri tarifsiz üzüntü içinde bıraktı.
Acımız sonsuz.
Bunu yapan taşeronlar ile yerli ve yabancı işbirlikçilerini yürekten lânetliyoruz.
Ilk bilgilere göre,10 askerimizin ve 8 sivil vatandaşımız şehit oldu.
27 kişinin de yaralanmasına yol açan alçak terör saldırısını yapan ve destekçilerinin en kısa zamanda yakalanarak, cezalarını çekmelerini görmek istiyorum.
Milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine, birlikte barış içerisinde yaşama iradesine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne yönelik yapılan bu haince terörist saldırılar asla amacına ulaşamayacak.
Bölücü terör örgütleri bilmelidir ki; terörle mücadelenin yoğun olarak yürütüldüğü ülkemizin huzur ve istikrarını hedef alan her türlü eylem toplumumuzu daha çok kenetliyor.
Hiç bir zaman, adı her ne olursa olsun terör örgütlerine prim vermeyeceğimizi, yaşanan sorunların sadece onların anlayacağı şekilde sonlandırılacağını da biliyoruz.
 Terör belasından da, içimizdeki PKK'lılardan ve yandaşlarından, güvenlik güçlerimize halkımızla kol kola vererek kurtulacağımız günlere yaklaştığımızı da biliyoruz.Terörün dili, dini, ırkı, mazereti olmadığını hep söylüyoruz.
Ve de bunların his ve duygularının olmadığını, söylam ve açıklamalarından rahatça kimler olduğunun ortaya çıktığını benim gibi sizlerin, yani Izmir ve Ege'lilerin bildiğinden lde eminim.

*-  Boşuna heveslenmesinler!

Erol Akıncılar, 'İşgal hareketini görmek için daha kaç şehit gelmesi lazım?' diyor.
Yani, bu bombaların artık bizi uyandırması gerektiğini belirtiyor.
Türkleri, bizleri açıktan işgalle yenemeyeceklerini Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda çok iyi kavrayanlar Taşeron kullanıyor.
Bir  Yazarımızın  belirttiği gibi, işgalde büyük bir tokat yiyen küresel sırtlanlar, ebedi başkomutanın bedensel varlığının sona ermesinden aldıkları cesaretle demokrasi kılıfı altında başa getirdikleri işbirlikçi yöneticileri ve devletimize ikili anlaşmalar yoluyla yerleştirdikleri ajanlarıyla, ekonomimizi, eğitimimizi kendilerine bağımlı hale getirerek, 'milli' likten çıkararak, pırıl pırıl gençlerimizi birbirine kırdırarak, terör, kaos ve darbe ortamları yaratarak, arkalarında oldukları darbelerle gerçek demokrasiyi, bağımsızlıkçıları, vatanseverleri ezerek, millilikten çıkmış eğitim sistemleri ve beyin yıkama aracı olan medyalarıyla beyinleri, ruhları işgal ederek ve terör örgütleri kurdurup üstümüze saldırtarak; uzun erimli bir işgale giriştiler.
Ülkemiz ve Türk milleti büyük lokma olduğu için paramparça edilmeden yenilmesi imkansızdır, yapılmak istenen budur!
Bu işgale karşı verilecek en güzel direniş, inadına birleşmektir,
Bizi  yılgınlığa ve teslimiyete sürüklemek isteyen terör eylemlerine inat, yılgınlığa karşı yılmaz teslimiyet mesajlarına karşı 'ancak ölümü teslim alabilirsin' demektir,
İnadına  dayanışmaktır, inadına millileşmektir.
Yorulmadan, yorulmayı bilmeden, durmadan Mustafa Kemal'in ışığını yaymak, karanlığın üstüne güneş gibi doğmaktır.'

*- Yeni bir kampanya

Belki hatırlayan çıkar.
Bir okuyucumun 'kültürpark' ile ilgili mektubunu yayınlamış ve imza kampanyası başlattığını yazmıştım.
Arşivlerden bulmak zor değil.
O günden bu yana olan gelişmeler çığ gibi büyüdü.
Konuyu tekrar ele almak istemiyorum.
Şimdi ise yeni bir imza kampanyası açıldı.
Görme engelli Salih Arıkan bu kampanya ile ilgili şunları söylüyor:

*- Aynen veriyorum...

'Ülkemizde Kaldırımlar Arabalardan Masalardan Sandalyelerden Tabela ve bir çok Dükkanın Kaldırımlara Eşya koymasından yürünemez hale gelmişdir.
Cezalar vardır, ancak Caydırıcı değildir.
Tek başına Cezalarda sorunları çözmemektedir.
Halkımızın Esnafımızın ve Yöneticilerimizinse bu konulara duyarlı olması gerekiyor. Engelliler Yollarda yürürken zaman zaman kaldırım işgalleri yüzünden Esnafla yada Araba sahipleriyle tartışmaya girip münakaşalar çıkmaktadır.
Busorunun tekrar gündeme gelip çözümler üretilmesini istiyoruz.
Muhataplar Belediyeler Emniyet Müdürlükleri Valilikler İç İşleri Bakanlığı Esnaf Odaları ve Tüm Halkımızdan.'
Kampanyayı açan görme engelli olduğu için, büyük küçük harflere Özen göstermemiş.
Veya dikkat çekmek için davranış...

*-  Sürücüye 2 saniye arayla 611 lira trafik cezası


Edirne'de yaşayan emekli polis Yusuf Uzuner, otomobiliyle memleketi Trabzon’a giderken, Çorum’un Osmancık İlçesi’nde iki saniye arayla iki ayrı trafik cezasına çarptırıldı.
Uzuner’e saat 08.08.05’te 412 lira, 08.08.07’de 199 lira olmak üzere toplam 611 lira hız sınırını aştığı gerekçesiyle para cazası kesildi.
Uzuner, 'Cezalara itiraz ettim ve hakkımı yasal yollardan arayacağım'a dedi.

Emekli polis  Uzuner, evine dönmesinin ardından adresine Çorum’un Osmancık İlçesi ile Ordu’da aşırı hız yaptığı gerekçesiyle 5 kez ve toplamda 1440 lira tutan para cezası makbuzları geldi. Makbuzları inceleyen Uzuner, Osmancık’ta iki saniye arayla iki ayrı cezaya çarptırıldığını görünce büyük şaşkınlık yaşadı.

Gelen ceza makbuzlarında Uzuner, 8 Nisan günü Uzuner’e Osmancık’ın Alışkan Tesisleri Kavşağı’nda saat 08.08.05’te 75 kilometre hızla 412 lira, 08.08.07’de 65 kilometre hızla 199 lira olmak üzere toplam 611 lira hız sınırını aştığı gerekçesiyle para cazasına kesildiği ortaya çıktı.

Yusuf Uzuner, 'İki saniye arayla kesilen ilginç cezayı araştırmak için Osmancık İlçe Emniyet Müdürlüğü’nü telefonla arayıp nedenini sorduğumda, bana kavşakların çok yakın olduğunu ve bu nedenden 2 saniye arayla ceza yazıldığını söylediler. Bu konuda mağdurum.' diyor.

Yorumu yapmayacağım, çünkü çok yazdım.


ANLAYANA

*- En çok kim bağırmışsa, onun yardımına koşarız ama en sessiz duranın daha çok canı yanar, bunu bilmeyiz.
*- Iki yüzlü çıkarcı insanlardan uzak durmak çok zordur. Onlar yapmacık sevgilerini gösterip, kötülüğü içlerinde saklar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi duyarlar. Ama bir kez istediklerini verme, o zaman bak, sana yapmadıklarını bırakmazlar.
*- Ben seni yarı yolda değil, hak ettiğin yerde bıraktım.
*- Herkes, herkessiz yaşar! Hiç kimse kendini oksijen sanmasın.
*- Herkes, değerini bilenin yanında kıymetlidir.
*- Aşktan, sanattan, müzikten sohbet etmek istiyorsanız; duygularınız kırılganlaştığında dost bir elin size dokunmasından hoşlanıyorsanız, günde bir kaç kez şiddetli kapris fırtınasına karşı koyma gücünüz varsa, bulunmaz bir arkadaşınız var, demektir. O belki bir kitaptır, belki de ender bir yolgösterici, gerçek dost.
*- Her zaman; yaşadığın mutlulukları yanına al, olumsuzlukları yalnız başına bırak.
İşgali görmek için daha kaç şehit gelmesi lazım!
*- Üreme organını beyni gibi kullanan, az gelişmişlerle en iyi mücadele ve müdafa, elindeki tava kadar, beyindeki mücadele azmidir.
*- Kafesteki kuş, özgürlüğün gasp edildiğinin görüntüsü ve resmidir.
*- Tabağın dolu ama nasibin kaşığının aldığı kadardır.
*- Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, küçük sevinçler olsun yeter.

+++++

KURDELA

*- KOSBİ yerinde tanıtılacak

KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, Türkiye’ye yılda 7 milyar dolar ticaret hacmi kazandıran, dünya markası firmalarına ev sahipliği yapan, çevreci yatırımları ile öncü olan İzmir Kemalpaşa Bölgesi’nin (KOSBİ) daha yakından tanınması için basın buluşması düzenledi.

*- Eğitime Koşulsuz Destek

Kemalpaşa Belediyesi, 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı’nda Kemalpaşa’da ilkokula yeni başlayan öğrencilere İlk Okuma-Yazma Eğitim Seti hediye etti.

Kemalpaşa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından ilkokul 1. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan İlk Okuma-Yazma Eğitim Seti’nin dağıtımına başlandı. Eğitime koşulsuz destek vermek ve öğrencilerin eğitim hayatlarına katkı sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında, ilçe genelindeki okullarda eğitim setlerinin dağıtımı ücretsiz olarak gerçekleştiridi.


*-‘İzmir’de Şiir Akşamları’ dinletileri başlıyor

İzmir’de yaşayan Gazeteci-Şair Vedat Araz ile Şair Erkan Karakiraz’ın yürütücülüğünü üstlenip sürekli katılımcısı olacakları 'İzmir’de Şiir Akşamları' söyleşi, şiir ve müzik dinletisi etkinlik dizisinin ilki, şair/yazar Şükrü Erbaş’ın da katılımıyla, 15 Ekim 2016 Cumartesi akşamı saat 20.00’de Na Mask Kafe/Bar’da gerçekleştirilecek.
Sunumunu Ergün Yanığ’ın yapacağı ilk etkinlikte konuk müzisyen ise nitelikli çalışmalarıyla tanınan Murat Mengirkaon olacak.

*- Guinness Dünya Rekoru…

ABD’nin San Diego şehrinde yaşayan 12 yaşındaki Türk çocuğu Kenan Pala, okuduğu Francis Parker Okulu Spor Salonu’nun 235 metre karelik tabanını 10 öğrenci arkadaşından oluşan ekibiyle 4 bin cornfleks (mısır gevreği) ve (yulaf ezmesi) kutusuyla 4 saatte mozaik şeklinde kaplayarak Guinnes Dünya Rekoru’nu kırdı. Pala ve ekibi 30 bin dolar değerindeki mısır gevreği ve yulaf ezmesini, kimsesizler yurdu ile gazilere bağışladı.

*- Yazarlardan Manisa ve Foça'da İmza günü
Öykücü M. Özgür Mutlu ve Şair Özgür Zeybek’in imza günü ve söyleşi etkinlikleri 14 Ekimde Manisa’da, 15 Ekimde ise Eski Foça’da gerçekleştirilecek. Okuyucularıyla söyleşecek olan yazar ve şair aynı zamanda öykü ve şiirlerinden örnekleri izleyicilerle paylaşacaklar ve kitaplarını imzalayacaklar.

*- 150 at Ödemiş'te yarıştı

Ödemiş Belediyesi ve Geleneksel Spor Dalları Federasyonunun katkılarıyla düzenlenen Rahvan At Yarışları 09 Ekim Pazar günü yapıldı. Bu yıl 31.’si düzenlenen yarışlarda Türkiye’nin dört bir yanından gelen 150 at yarıştı.
Çaylı Rahvan At Yarışları sahasında yapılan yarışlara Ödemiş Belediye Başkanı A.Mahmut Badem, meclis üyeleri, daire müdürleri, Çaylı Mahalle  Muhtarı İsmail Güçlü, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve  Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen at yarışı severler katıldı.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 28 78