• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İzmir 20 °C

Taahhütnamede Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Taahhütnamede Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Bir taahhüdün içerisinde bulunması gereken unsurlar neler? Hangi durumlarda taahhütname geçersiz olur? Avukat Elvan Kılıç konu hakkında bilgilendiriyor.

Taahhütnamede Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Bir taahhüdün içerisinde bulunması gereken unsurlar neler? Hangi durumlarda taahhütname geçersiz olur? Avukat Elvan Kılıç konu hakkında bilgilendiriyor.

Taahhütname, şahsın kendine ait olan hesabına veya kendine adına, farklı bir gerçek kişi ya da tüzel kişiye, sözleşmeli veya sözleşmesiz bir şekilde bir işin yapılmasını, ya da bir şeyin teslim alındığının kanıtı olan belgeye verilen isimdir. Hukuki bir kavram olup bu kavram somut olaya ve hukuk alanına göre değişiklik göstermektedir.

Taahhütname icra hukukunda daha çok kullanılan bir karşılıklı irade içeren belgedir. Alacaklı, alacağını almak için borçluya karşı icra takibi başlatır. İcra takibine itiraz etmeyen ve takibi kesinleşen borçluya karşı alacağını tahsil etmek için hacze giden alacaklı, borçlunun haciz sırasında kendisine taahhüt vermesi ile haciz işlemini tamamlamaz. Çünkü elinde borçlu tarafından ödemesini yapacağına dair beyanı bulunan ve imzalanmış yazılı bir taahhütname bulunmaktadır. Kısaca, borçlu borcunu takside bağlamaktadır. Eğer borçlu, taahhütnamede belirttiği ödemeyi süresi içerisinde yapmazsa borçlu bakımından taahhüdü ihlal suçu oluşmaktadır.

Öncelikle taahhüt hususu hukukumuzda 19.06.1932 yılında Resmî Gazete’de yayımlanan 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 111. Maddede düzenlenmişse de Kanunumuzda taahhüt içeriğinde hangi kalemlerin yer alması gerektiği açıkça hüküm altına alınmamıştır. İcra dosyasına taahhütte bulunacak borçlunun ve alacaklı tarafın geçerli bir taahhüt düzenleyebilmesi için dikkat etmesi gereken önemli hususlar bulunmaktadır. Aksi halde bu taahhüdün hukuki geçerliliği bulunmayacaktır.

İcra müdürlüğü nezdinde alınan borç ödeme taahhüdünün hukuken geçerli bir taahhüt olabilmesi için Yargıtay tarafından da belirtilen kriterlerin yer alması gerekmektedir. Bu kapsamda Yargıtay, cezai yaptırımı bulunan icra taahhüdünün ayrıntılı ve açık bir şekilde düzenlenmesine önem vermektedir. Bir taahhüdün içerisinde bulunması gereken unsurlar:

Toplam borç miktarı,
Asıl alacak,
Takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz, taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işlemiş faiz,
Vekâlet ücreti,
İcra harç ve giderlerinin ayrıntılı belirlenerek (posta, dosya, tahsil harcı vb.) Borçlunun taahhüdüne esas olan miktar
Ödeyeceğini taahhüt ettiği tarih gibi unsurlar olup bu unsurların açıkça gösterilmesi gerekmektedir.

Eğer icra hukukundan kaynaklı bir taahhütnamenin imza edilmesi konusu mevcutsa imzalanırken şu hususlara dikkat edilmelidir:

Borçlu hakkında geçerli ve kesinleşen bir icra takibi bulunmalıdır. Ve borç para borcuna ilişkin olmalıdır.
Borçluyla, alacaklının veya vekilinin ödeme konusunda icra müdürü huzurunda mutabakata varmaları gereklidir.
Ödeme taahhüdünde borçlu tarafından ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak açıkça gösterilmesi ve tarafların bu miktar üzerinde anlaşmaları gerekir. Her ne kadar takip talebinde borç miktarı belirtilmekteyse de bu yeterli olmayıp taahhütte bulunulduğu esnada yukarıda yazılı bilgilerin de bulunması gerekmektedir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017 yılında vermiş olduğu kararında, taahhütnamede faizin açıkça belirtilmemesini bozma sebebi olarak görmüştür.
Borcun ödenmesine ilişkin taksitler ile taksit miktarı, tüm borcu karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde olmalı ve herhangi bir kayıt ve şarta bağlanmamalıdır. Aksi taktirde taahhütname geçersiz olur.

Ayrıca belirtmek gerekirse; uygulamada alacaklı taraf, alacağında indirim yaparak borçlu ile anlaşma sağlayabilmektedir. Bu durumda; eğer işlemiş ya da işleyecek faizlerde indirim yapıldıysa bu faizlerden, ayrıca asıl alacak miktarında indirim yapıldıysa indirim yapılan miktardan feragat edilmesi ve bu feragat beyanının taahhüt tutanağında yer alması gerekmektedir. Aksi halde, hukuken geçerli bir taahhüt söz konusu olmayacaktır.

Alacaklı, taahhütnameyi ihlal eden borçluya karşı İcra İflas Kanunu 340. Madde gereğince taahhüdü ihlal suçundan İcra Ceza Mahkemelerinde dava açabilmektedir. Borçlu kendisine tebliğ edilen dava dilekçesine kanunda belirtilen süre içinde kendisi veya vekili aracılığı ile cevap verebilir. Ancak mahkemece borçlunun taahhüdü ihlal ettiği anlaşılırsa borçlu 3 ayı aşmamak üzere tazyik hapsine hükmedilecektir. Borçlu, tazyik hapsine başlandıktan sonra borcun tamamını veya o zamana kadar yatırmak zorunda olduğu kısmı öderse tahliye edilir. Ödemelerini yeniden aksatırsa hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak aynı borç için 3 aydan fazla tazyik hapsi verilemez.

Taahhütname sadece icra iflas hukukunda geçerli değildir. Başka hukuk alanlarında da eğer ödeme içeren somut bir olay varsa taahhütname düzenlenebilir ve taahhüt alacaklısı, borçlu edimini ifa yerine getirmediğinde taahhüdü ihlal suçundan dava açabilir. Taahhütname borçlu borcunu ödeyince sona ermektedir. Borçlunun borcunu yenilemesi, alacaklıdan borcunun olmadığına dair ibraname alması, aşırı ifa güçlüğüne düşmesi durumlarında taahhütname konusuz kalacağından sona erebilir. Ancak taahhüdün sona ermesi durumları kanunda açıkça düzenlenmemiş olup borç ilişkisi alacaklı- borçlu arasında geçerlidir ve taahhütnameye yansımaktadır. Örneğin deprem veya yangın gibi mücbir sebep dolayısıyla taahhütnamedeki borcunu ödeyemeyen borçlu, durumu yeniden alacaklıyla değerlendirebilir ve borcunu tekrar taksitlendirebilir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 28 78